Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında 30 Ağustos 1922’de kesin zaferle sonuçlanan Başkomutan Meydan Muharebesi’nin 98. yıl dönümü topraklarımızın düşman işgalinden kurtarılıp, Türkiye’nin temellerinin atıldığı Kütahya’da büyük bir gurur ve coşkuyla kutlandı. 

Kütahya’nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepeçalköy’deki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına; Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı İhsan Selim Baydaş, Kütahya Valisi Ali Çelik,  Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, Kütahya Milletvekilleri Ahmet Tan, Ceyda Çetin Erenler, Ali Fazıl Kasap, Ahmet Erbaş, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Necati Gündüz, Afyonkarahisar İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Özdemir Şan, Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Ahmet Asım Okat, Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanı Şaban Başoğul, askeri ve mülki erkan, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, vatandaşlar ve gençler katıldı. 

Törende, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Vali Ali Çelik, Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Necati Gündüz ile Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık tarafından tören birlikleri denetlenerek, halkın bayramı kutlandı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin en genç müezzini Alpcan Çelik, Kur’an-ı Kerim tilaveti sundu.  

İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş’ın tüm şehitlerimiz için dua etmesinin ardından Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Ahmet Asım Okat bir konuşma yaptı. 

Daha sonra Kütahya Valisi Ali Çelik halka hitap etti. Kütahya’nın tarihin her döneminde önemli, stratejik ve üreten bir şehir olduğunu belirten Vali Ali Çelik, “İlimiz, bu karakterini kuruluş ve kurtuluşta da devam ettirmiştir” dedi.

“KÜTAHYA, EŞSİZ BİR ZAFERE EV SAHİPLİĞİ YAPTI”

Büyük Taarruz’u zafere ulaştıran tarihi emrin Kütahya’da verildiğini kaydeden Vali Çelik, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” talimatı, bu şehrin şehitlerle dolu toprakları üzerinde verilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 26 Ağustos’ta Afyon Kocatepe’de başlayan ve 30 Ağustos 1922'de Başkomutan Meydan Savaşı ile Yunan işgali sona erdirilerek vatan topraklarımız kurtarılmış, Kurtuluş Savaşı’nın kesin bir sonuca ulaşması sağlanarak eşsiz bir zafer kazanılmış ve Türk milleti hür ve bağımsız yaşama onuruna kavuşmuştur” dedi. 

“KÜTAHYA’MIZIN YUNAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 98. YILI”

30 Ağustos’un aynı zamanda Kütahya’nın kurtuluşu olduğunu dile getiren Vali Çelik, “Kütahya’mızın Gazi Mustafa Kemal’in tanımlamasıyla “zalim” ve “mağrur” Yunan işgal kuvvetlerinden kurtuluşunun 98. yıl dönümü.
İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in:
“Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.”

dizeleriyle tanımladığı bu topraklar; 1911’de Balkan Savaşlarına giderek 11 yıl farklı cephelerde savaştıktan sonra Dumlupınar’da sancaktar başı olan 19 yaşındaki evladı Mehmet’in kollarında şehit düşen Çetmili Kara Ali Çavuş’un, işgal kuvvetlerinin 20 keşif grubunun içerisine taarruz ederek yaklaşık 2 bin düşman askerini esir aldıktan sonra, düşman toplarını ele geçirmek üzere tekrar hücuma geçtiği sırada askerleriyle şehit olan Yüzbaşı Harputlu Şekip Efendi’nin, top mermisinin açtığı çukura bedeni gömülse de sancağını toprağın üstünde katılaşmış kolu ile dimdik tutan şehit sancaktarımızın, Büyük Aslıhanlar Köyü’nde şehit düşen Elazığlı Binbaşı Hacı Ömeroğlu Yusuf Ziya’nın, Diyarbakır'lı Üsteğmen Mehmetoğlu Ahmet’in, Urfalı Teğmen Halil İbrahimoğlu Mustafa Hilmi ile beraberinde şehit düşen 42 Mehmetçiğimiz ve daha nice Mehmet’in kanları ile bize vatan olmuş topraklardır” ifadelerini kullandı.

“BU VATANA VE TARİHE ÖZEN GÖSTERMEK EN TEMEL VAZİFEMİZ”

Her bir karışı şehitlerin kanıyla sulanan vatana ve tarihe özen göstermenin en temel sorumluluk olduğuna dikkat çeken Vali Çelik, “Anadolu’nun dört bir köşesinden buraya gelerek Dumlupınar’da, Zafertepe’de bir hilal uğruna gözlerini kırpmadan şehit olan evlatlarımızın bize emaneti olan bu vatana ve tarihe, emanet ehli olarak gereken özeni ve hassasiyeti göstermek bizlerin en önemli sorumluluğu ve en temel vazifemizdir” diye konuştu. 

“BİRLİĞİMİZİ VE BERABERLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMELİYİZ”

98 yıl önce oynanan oyunlarla bugün yine karşı karşıya kalındığını belirterek birlik ve beraberlik vurgusu yapan Vali Çelik, “Milletimiz, tarih boyunca vatanı ve devletiyle olan bağlarını zayıflatmak isteyenlerin tüm çabalarına rağmen daima ülkesine sahip çıkmış, bu uğurda da hiçbir fedakârlıktan kaçınmamıştır. Bugün de, ülkemizin ve milletimizin birliğine, beraberliğine; kardeşliğimize ve geleceğimize yönelik tehditlerle karşı karşıya kalmaktayız. Bu iç ve dış tehditleri bertaraf edebilmek için ihtiyacımız olan tek şey birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı güçlendirerek; tüm düşmanlarımızın karşısına yekpare bir vücut olarak çıkmaktır” şeklinde konuştu. 
“30 AĞUSTOS RUHU HÂLÂ DİRİ”
 
15 Temmuz 2016'da yaşanan ihanet gecesinde 30 Ağustos ruhunun yeniden canlandığını kaydeden Vali Çelik, “15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında milletimizin ortaya koymuş olduğu tavır, bu topraklarda “30 ağustos” ruhunun halen ne kadar diri olduğunun en güzel örneğidir. Çanakkale’yi geçilmez kılan, Dumlupınar’da şaha kalkarak İstiklal Savaşı’mızı zafere taşıyan ve son olarak 15 Temmuz gecesi tüm ülke sathındaki iradesiyle işgal girişimine dur diyen milletimiz, her türlü zorluğun üstesinden gelecek güç ve kudrete sahiptir” şeklinde konuştu. 
 
“HİÇBİR TEHDİDE BOYUN EĞMEYECEĞİZ”

“Bu güzel ülkenin bize hangi bedeller, hangi canlar pahasına bırakıldığının bilincindeyiz” diyen Vali Çelik konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Aldığımız emaneti tam manasıyla koruyacağımızı ve ondan bir çakıl taşı veya bir damla su kadar bile sarfınazar etmeyeceğimizi, ecdadımızın yaptığı gibi hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğimizi herkes iyi bilmelidir. Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak; ülkemizi her yönden muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımak için çıktığımız bu yolda, tarihimizden aldığımız ilhamla gelecekte daha huzurlu ve güçlü olabilmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Vali Çelik’in ardından Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu halka hitap etti. 

Bakan Kasapoğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, Türk milletinin şanlı istiklal mücadelesini zaferle taçlandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve kahraman Mehmetçikleri minnetle, hürmetle, rahmetle andığını söyledi.

“98 YIL ÖNCEKİ RUHLA ZAFERTEPEÇALKÖY’DEYİZ”

Günlerdir 30 Ağustos kutlamalarının iptal edildiği yönünde açıklamalar yapıldığını hatırlatan Bakan Kasapoğlu, söz konusu açıklamalara tepki göstererek, şöyle konuştu:

"Kutlamaların iptal edildiğini söyleyenler bugün buradaki fotoğrafa iyi baksınlar. İşte burada, Zafertepe'deyiz. 98 yıl önceki ruhla omuz omuza, tarihimizin en büyük zaferlerinden birini kutluyoruz. Ecdadımızın emanetine, hatırasına gururla, minnetle sahip çıkıyoruz. Dün de buradaydık, bugün de buradayız. Yarın da Allah'ın izniyle burada olacağız. Tarih de bizimdir, zafer de. Yalanla, iftirayla fitne çıkarmaya çalışanlar milletimiz nezdinde ilelebet kaybetmeye mahkum olacaklar. Biz önümüze bakacağız, yolumuza, işimize bakacağız. İnsanlarımızın arasına nifak tohumları ekmeye çalışanlara inat, bir olmaktan, birbirimizi sevmekten vazgeçmeyeceğiz."

"BU RUH AYNI RUH, BU ŞUUR AYNI ŞUURDUR"

Bakan Kasapoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yaşına emin adımlarla yürüdüğünün altını çizerek, Türkiye'nin ayak seslerinin hem içeride hem de dışarıda bazılarını rahatsız ettiğini söyledi.

1071'de Malazgirt'te büyük bir zafer kazanarak bu toprakları yurt kılan ecdadın 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da bu milletin istiklalinden vazgeçmeyeceğini dünyaya haykırdığını vurgulayan Bakan Kasapoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ruh aynı ruh, bu şuur aynı şuurdur. Bugün de milletimizin yeni nesilleri, aynı şuurla vatan müdafaası için görev başındadır. Bunun en büyük göstergesi 15 Temmuz'da Türk milletinin hain darbe girişiminde gösterdiği tavizsiz duruştur. Malazgirt ruhu, İstiklal Harbi ruhu, 15 Temmuz ruhu; hep aynı duruşun tarihsel izdüşümleridir. 98 yıl önce kahraman milletimizin ve şanlı ordumuzun 'al bayrak inmesin' diye mücadele verdiği bu topraklarda, biz de bugün aynı ruhla bayrağımız, hürriyetimiz ve istikbalimiz için çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye'yi adım adım büyütüyor ve yarınlara cesaretle yürüyoruz. Türkiye bugün yaşadığımız bu topraklar üzerinde oynanan kirli oyunları bozmuş ve kendi göbeğini kendi kesebilen bir ülke olma yolunda güçlü adımlar atmaya başlamıştır. Çünkü biliyoruz ki 'İstiklal-i tam' ancak bağımsız bir milli ekonomiyle mümkündür."

"BAĞIMSIZLIĞIMIZI SAVUNMAK KURU LAFLA DEĞİL ANCAK İCRAATLA MÜMKÜN OLABİLİR"

Bakan Kasapoğlu, Karadeniz'de yapılan tarihin en büyük doğal gaz keşfinin Türkiye'yi hem doğal gazda dışa bağımlılıktan kurtaracak hem de gücüne güç katacak dev bir adım olduğunu dile getirerek, söz konusu keşfin Türkiye için yeni bir başlangıç olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bağımsızlığını savunmanın kuru lafla değil ancak icraatla mümkün olabileceğine işaret eden Bakan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülke için çalışmakla, üretmekle, yarınları adım adım inşa etmekle mümkündür. Bize emanet edilen bu memlekete layıkıyla sahip çıkmakla, bu ülkenin başarı çıtasını her gün biraz daha yükseltmekle mümkündür. İşte Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, hükümetimiz her alanda bu ideali gerçekleştirmektedir. İnsanlığı kasıp kavuran pandemi sürecinde, Türkiye'nin kriz yönetimindeki performansı dünyanın büyük takdirini toplamıştır. 18 yıldır sağlıkta, enerjide, ekonomide, eğitimde, sporda, ulaşımda attığımız adımlar, Türkiye'ye hasımlık edenlerin kabusu olmuştur. Türkiye'nin yükselişi sadece bizim için değil bölgemizin makus talihinin değişmesi için de çok önemlidir. Türkiye insanlığın umududur, mazlumların sığınağıdır. Türkiye, haksızlığa, zulme ve gadre uğramışların yolunu gözlediği dost elidir. Libya'dan Suriye'ye, Afrika'dan Balkanlara kadar ay yıldızın gölgesi çaredir, umuttur."

Bakan Kasapoğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı gelecek yıl pandemi sürecinin atlatılmasıyla çok daha kalabalık bir toplulukla kutlamayı temenni ettiğini sözlerine ekledi.

TÜRK YILDIZLARI GÖKYÜZÜNE AY YILDIZ ÇİZDİ

Kutlamalar, Gençlik Merkezleri arasında dereceye giren öğrenciler ile Türk Yıldızları’nın gösterileriyle devam etti. 

Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları’nın gökyüzüne ay yıldız nakşettiği anlar büyük bir gurur ve ilgiyle izlendi. 

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları, tören birliklerinin geçişiyle sona erdi.